Bir kişi tıbbi müdahaleden dolayı zarara uğramışsa tazminat davasını sağlık çalışanının aleyhine değil Sağlık Bakanlığının aleyhine açabilmelidir...
Sağlık hakkı Anayasada güvence altına alınmış temel haklardandır. Bu nedenle sağlık çalışanları sağlık hizmetini kamu idaresi adına sunmaktadır. Dolayısı ile sağlık çalışanları mesleklerini icra ederken üçüncü kişilere (hastalara) yönelik hatalardan dolayı sorumlu tutulup tazminata mahkûm edilemezler. Hiçbir sağlık çalışanı bilerek ve isteyerek bir hastanın zararına işlem yapmaz/yapamaz. dolayısı ile suçlu muamelesi edilemez.
Bir hâkimin hatalı kararı sonucunda açılan tazminat davası hâkimin şahsına değil adalet bakanlığına karşı açılmaktadır. Her ne kadar mevzuatta Adalet Bakanlığının hâkimden tazminatı rücu etme hakkı var ise de uygulamada böyle bir örnek yok denecek kadar azdır.
Dolayısı ile bir sağlık çalışanının hatalı müdahalesinden dolayı tazminat davası sağlık çalışanının şahsına değil Sağlık Bakanlığına karşı açılabilmelidir. Sağlık Bakanlığı da tıpkı Adalet Bakanlığı gibi tazminatı sağlık çalışanlarından rücu etme yoluna gitmemelidir.
Ayrıca kamu idaresi adına sağlık hizmeti sunan sağlık çalışanlarının tazminat nedeni ile hedef yapılması hastaların tedavi edilemez duruma getirilmesi, sağlık çalışanlarının da sürekli tazminat ödeme baskısı altında mesleklerini icra etme korkusunun yayılması demek olur.
Maalesef şu anda hastanelerin önü tazminat davaları için hastaların peşinde koşan simsarlar ile doludur. Sağlık çalışanı, hatasından menfaat temin etmek isteyen rant simsarlarının hedefi olmaktan kurtarılmalıdır.
Semih Durmuş